DİKKAT VE ODAKLAMA

DİKKAT VE ODAKLAMA

          Beyindeki dikkat bölgesinin Theta beyin dalgalarının Beta beyin dalgalarına oranı ölçümü ile ADHD yani Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu analizi yapılmaktadır.
 Çocuğumuzda gerçekten Konsantrasyon sorunu ve Dikkat Eksikliği Bozukluğu denilen DEB mi var, yoksa çocuğumuzda ders disiplin alışkanlığına destek mi gerekiyor?
Tüm çocuklar zaman zaman dikkat etmek, dinlemek ve talimatları takip etmek, hareketsiz oturmak veya sırasını beklemek için mücadele ederler.
Ancak odaklanma sorunu olan çocuklar için mücadeleler daha zordur ve daha sık olur.
Dikkat eksikliği olan çocuklar, bu kategorilerin birinden, ikisinden veya üçünden de belirtilere sahip olabilir:
Odaklanma sorunu nedir?: Dikkatsiz (kolayca dikkati dağılan) çocuklar dikkatlerini odaklamakta, konsantre olmakta ve göreve devam etmekte zorlanırlar. Yönergeleri iyi dinleyemeyebilirler, önemli ayrıntıları gözden kaçırabilirler ve başladıklarını bitiremeyebilirler. Çok fazla hayal kurabilir veya oyalanabilirler. Dalgın veya unutkan görünebilir ve olaylarının izini kaybedebilirler.
 

  • Hiperaktivite: Hiperaktif çocuklar kıpır kıpır, huzursuz ve kolayca sıkılır. Hareketsiz oturmakta veya gerektiğinde sessiz kalmakta güçlük çekebilirler. İşleri aceleye getirebilir ve dikkatsiz hatalar yapabilirler. Yapmamaları gerektiği zaman tırmanabilir, zıplayabilir veya kaba ev yapabilirler. Anlam olmadan, başkalarını rahatsız edecek şekillerde hareket edebilirler.
  • Dürtüsellik:  Dürtüsel olan çocuklar düşünmeden önce çok hızlı hareket ederler. Sık sık araya girerler, itebilir veya kapabilirler ve beklemekte zorlanırlar. İzin istemeden bir şeyler yapabilir, kendilerine ait olmayan şeyleri alabilir veya riskli şekilde davranabilirler. Durum için çok yoğun görünen duygusal tepkileri olabilir.

     

   Bazen ebeveynler ve öğretmenler, çocuk çok küçükken dikkat eksikliği belirtilerini fark ederler. Ancak küçük çocukların dikkati dağınık, huzursuz, sabırsız veya dürtüsel olması normaldir. Bunlar her zaman bir çocuğun DEHB olduğu anlamına gelmez. Dikkat, aktivite ve özdenetim, çocuklar büyüdükçe yavaş yavaş gelişir. Çocuklar bu becerileri ebeveynlerin ve öğretmenlerin yardımıyla öğrenirler. Ancak bazı çocuklar dikkat etmede, yerleşmede, dinlemede veya beklemede daha iyi olamazlar. Bunlar devam ettiğinde ve okulda, evde ve arkadaşlarla sorun yaratmaya başladığında, DEHB olabilir.

Günlük rutinler oluşturun. Bir eylem, sürekli hatırlatmalar ve tekrarlar yoluyla bir alışkanlık haline gelir. Örneğin, kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce olduğu gibi, çocuğunuza günde iki kez bunu yapmasını tekrar tekrar hatırlattığınızda, diş fırçalama sonunda bir alışkanlık haline gelir. Günlük rutinlerinizi yazın ve sık sık göreceğiniz yerlere asın. Rutinleri belirlemek için diş fırçası resmi gibi renkli resimler kullanmanız çocuğunuza yardımcı olacaktır.

Odaklanma sorunu çözümü: Ders çalışırken renkli hatırlatıcılar kullanabilirsiniz. Çocuğa bir görevi hatırlatmak için evin çeşitli yerlerine renkli kağıtlar üzerine kısa notlar koyun.
Örneğin, çocuğunuzun çalışma alanına “Dur, yavaşla ve düşün!” yazan mavi bir not koyabilirsiniz.
Çocuğunuzun günlük sorumluluklarının bir listesini yapabilirsiniz.
 

Başarılı ve etkili çalışmanın anahtarlarından biri, eğitim, oyun ve hobiler arasında sağlıklı bir denge kurmaktır.

Çocuğunuza periyodik olarak listeye bakmasını hatırlatın. Öğeleri tamamlandıkça çocuğunuzun kontrol etmesini sağlayın. Günün sonunda çocuğunuzla birlikte listeyi gözden geçirin. Ve tüm görevler standartlarınıza göre tamamlanmamış olsa bile, başarıları için onu övmeyi ihmal etmeyin.

Çocuğunuzun ev ödevlerini, son tarihlerini ve kütüphane kitapları veya sanat malzemeleri gibi işi yapması için ihtiyaç duyduğu öğeleri listelemek için özel bir defter kullanmasını sağlayabilirsiniz.
Geceleri, ertesi gün okula götürmeniz gereken şeylerin ve evden çıkmadan önce yapılması gerekenlerin bir listesini yapın.
Listeyi, ertesi sabah uygun bir hatırlatıcı olacağı yere yerleştirmek fayda sağlar. Dikkat, öğrencilerin çalışmalarına odaklanmaları için çok önemli bir yetenektir.
 Temelde motivasyon eksikliği ve derse karşı ilgi eksikliği, dikkat eksikliğinin en sık gözlenen iki belirtisidir.
Ancak bu sorun, öğretim yöntemlerinin büyük ölçüde değiştirilmesiyle etkin bir şekilde yönetilebilir.

Dikkat Eksikliği Bozukluğu ve odaklanma sorunu olan öğrencilerde anne baba ne yapmalıdır?

Çocuk için sahip olunması gereken en değerli avantajlar şudur: sevdiği kişilere, yerlere ve aktivitelere karşı hissedilen duygusal bağ. Bu duygusal bağı oluşmuş ve gelişmiş olan çocuk, kendisinden daha büyük bir dünyaya ait olduğunu hisseder.
Bu his, kendisinin sevgiyle sarıldığını bilmesini sağlar.
Aileye ve çevreye karşı duyulan bu bağlılık hissi, çocuğun kendisini daha güçlü hissetmesini sağlayacaktır.
Dikkat eksikliği testi ile bozukluğu olan öğrenci ailesi ile kaliteli bir bağ kurduğunda, okul ve akademik yaşamı da pozitif yönde etkilenecektir.

Unutmayın: Çocuklarınız kulaklarıyla değil, gözleriyle sizi izliyorlar.

Duygusal bağlılık, umutsuzluğun aşısıdır, pozitif büyümeye yardımcı olur. Elbette ki, çocuk gelişimi açısından sevgi, anahtar görevindedir ve bağlılık hissinin oluşmasında önemli bir rolü vardır.
Övgü, teşvik etmek istediğiniz davranışları vurgulamak ve ödüllendirmek için destekleyicidir. Tutarlı limitler, öngörülebilir rutinler ve ev kuralları kullanın.

 Bunları listeleyip buzdolabına asmak bile yardımcı olabilir. Ayrıca, öngörülebilir rutinin bir parçası olmayan bir görevi yapması söylendiğinde çocuğunuzun sinirlenebilir.
Uyum göstermekte zorlandığı anlarda, çocuğunuzun rehberi olun.

Ders çalışmak çok fazla disiplin ve motivasyon gerektirir. Çok az öğrenci ders çalışmayı sever ve dürüst olmak gerekirse, sadece sorumluluk gereği ders çalışmak zorlu bir görevidir.

Çocuğunuza neyi yapması gerektiğini söylemeyin. Yapmasını istediğiniz görev veya sorumluluğu siz başlatın, onun eşlik etmesini cesaretlendirin.
Cesaretlendirme çok değerli bir kavramdır. Neyi, nasıl yapacağını bilemeyen odaklanma sorunu yaşayan çocuk, kendisine rehberlik eden ebeveyni ile daha uyumlu davranış sergiler.

Anne Baba Önerileri ve odaklanma sorunu çözümü

Çocuğunuzla aranızda kurmanız konusunda dikkatinizi çektiğim bağ, elektronik bir bağ değil, yani cep telefonu, anlık mesajlaşma ya da internetten bahsetmiyorum. Teknoloji karşıtı değilim, ne var ki bazı davranış modellerimizi gözden geçirmeliyiz. Yüz yüze iletişimde olduğumuz, karşılıklı konuştuğumuz, birbirimizi dinleyip, anladığımız ve birbirimizi daha yakından tanıdığımız iletişimle güçlenecek olan bağdan bahsediyorum. Aileye duyulan bağlılık, tüm duyguların merkezindedir. Aile bağlılığından, çatışmasız ortam anlaşılmamalıdır. Bağlılığın karşıtı çatışma değil, ilgisizliktir.

Aile bağlarının güçlenmesi için birlikte zaman geçirmeli, sohbet etmeli, karşılıklı iletişimde bulunulmalı, hatta kimi zaman tartışılmalıdır.

Ebeveynlerin, çocuklarının duygusal patlamalarının kasıtlı olmadığını veya hayatınızı zorlaştırmaya yönelik kasıtlı girişimler olmadığını anlamaları yararlı olabilir. Bu, hem çocuğunuza yönelik dış kabulü hem de içsel kabulü içerir. Çocuğunuzun o andaki duygularını sözlü olarak kabul etmek, daha fazla tırmanmasını engelleyebilir. “Üzgün ​​olduğunu görebiliyorum. Belki dışarı çıkmak sakinleşmene yardımcı olur.

Aynı şekilde, ebeveynler olarak, bu yüzleşmelere karşı kabullenici bir tutuma sahip olduğumuzda, bu zorlu anlarla daha iyi başa çıkabiliriz. 
Onlar hayatımızın bir parçası ve onları oldukları gibi kabul etmek onlara daha sakin yaklaşmamıza yardımcı olabilir.

Odaklanma sorunu, Konsantrasyon kaybı ve Dikkat eksikliği test ile odaklanma bozukluğu olan çocuğunuzla aranızda yakın bir bağ kurmanız önemlidir. Markete birlikte gidin, alışverişi birlikte yapın, arabayı tamire birlikte götürün, akşam yemeğini birlikte hazırlayın, boş vaktinizde birlikte spor yapın, yürüyüşe birlikte çıkın.

Çocuklarda Odaklanma Güçlüğünü Nasıl Çözebiliriz
 

Çalışırken, birçok farklı etkenin odaklanmamıza engel teşkil ettiğini söylemiştik. Çocuklar da çoğunlukla “Ders çalışırken dikkatim çabucak dağılıyor, odaklanamıyorum.” diyor. Ebeveynler olarak bunu oldukça fazla duyuyor/uz. Bir yandan da öğrencinin kendisine verilen ödev ve görevleri tamamlaması için odaklanabildiği bir alana ihtiyacı var. Bu alanı yaratmak için tüm dikkat dağıtıcı etkenleri yok etmek ya da en azından etkisini azaltmak gerekir. Oxford Öğrenme Merkezi çalışırken dikkat dağıtıcı unsurları ikiye ayırıyor: içsel ve dışsal. 

İçsel dikkat dağıtıcı unsurlar, psikolojik ihtiyaçları ve duygusal düşünceleri içerirken dışsal dikkat dağıtıcı unsurlar teknoloji ve insanı kapsıyor. 
 

1- Dikkat Dağıtıcı Unsurları Minimuma İndirmek
Evde, okulda ve işte çok farklı dikkat dağıtıcı unsurlara sahip olabiliyoruz. Aileyle beraber yaşadığında çocuk, mutfaktan gelen ses, odası yoksa aile bireylerinin yanında çalışmaya çalışması, yahut da oturma odasından odasına kadar uzanan televizyon sesi… Bunların hepsi dikkat dağıtıcı unsurlardır ve bu unsurlara sebep olanların, dikkat dağıttığının farkında olması gerekir. Bu küçük kardeşler varken çok daha zor olabiliyor. Ama bu noktada çocuğunuzun ses yüksekken de odaklanabilmesi için onu cesaretlendirmek gerekir çünkü bazen sesleri yok etmek mümkün değildir. Büyük sınavlara girerken dahi çevredeki sesleri kontrol edemeyebiliyoruz.
2- Açlıkla Mücadele
Çocuğun sağlıklı ve doyurucu bir ara öğüne sahip olduğundan emin olun. Açlık baş ağrısına sebep olur ve odağı kaybettirebilir. Sağlıklı beslenme ve düzenli uyku, çocuğun kendisini daha dinç hissetmesine neden olur. Düzenli uyku ve sağlıklı beslenme için teşviklendirin.
3- Beni Rahatsız Etme Modunu Açın
Öğrencilerin, cep telefonları olması çok doğal ve çoğu zaman da bir ihtiyaçtır fakat telefonu ne amaçla kullandıklarının farkında olmalı ve ne kadar zaman geçirdiklerini anlamalarına yardımcı olun. Artık, telefonda kaç saat geçirdiğimizi, hangi uygulamalarda vakit geçirdiğimizi uygulamalar aracılığyla görüyoruz. Beraber takip edin.

Sosyal medya bu kadar hayatımıza girdikten sonra her an bildirimlerimizi control etmek istiyoruz. Asurion Teknoloji Servis şirketi (tech care diye geçiyor ama böyle çevirdim)’nin 2019 araştırmasına göre telefonumuzu bir gün içerisinde ortalama 96 kez control ediyoruz. Yani neredeyse uyanık olduğumuz her 10 dakikada bir. Aynı şirketin 2017’de yaptığı araştırmaya göre ise 2019’daki sayı %20 artmış durumda. Yani birçoğumuzda Fomo denilen gelişmeleri kaçırma korkusu oluştu, bildirimleri göremediğimizde, kontrol edemediğimizde geride kalmış hissediyoruz.

Telefonu Rahatsız Etme modunda kullanmak, wi-fi bağlantısını kesmek ya da telefonu diğer odada bırakmak, odağı çok artıracaktır. Başta zorluk çekeceklerdir ama sonrasında odaklanmayı çok artıracaktır.
4- Çalışma Alanı Yaratın
Öğrencilerin, çalışmak için neye ihtiyacı olduğunu keşfetmesi gerekir. Bazı öğrenciler sesli ortamlarda hareketli şekilde ders çalışmakta daha iyidirler, sessizlikte odaklanamazlar. Bazıları ise tam tersi, en ufak seste ders çalışmayı bırakırlar. Öğrencilerin kendi çalışma şekillerini öğrenmeleri gerekir.

Ses seven öğrenciler de tabii ki arkada televizyon veya Youtube açarak değil, kendilerine uygun müziklerle ses ihtiyaçlarını karşılayabilirler ve hatta kendilerine bir playlist hazırlayarak her seferinde müzik seçiminde kaybolmayabilirler.

Sessizlik seven öğrenciler için ise sessiz bir alan şarttır. Telefonu, tableti kendilerinden uzağa bırakıp ses engelleyici kulaklık alabilirler veya “White Noise” appleri indirerek, yeni karşılaşabilecekleri seslere bir maskeleme yapabilirlr.
5- Sık Aralar Vermek
Uzun süre masadan kalkmadan çalışmak herkese göre olmayabilir. 25 dakika çalışıp 5 dakika ara verilen Pomodoro tekniği gibi farklı teknikler sık ara vermenin daha verimli olduğunu iddia eder. Burada kişisel tecrübeler farklılık gösterebiliyor. Çocuğunuzun hangi tip çalışmaya yatkın olduğunu anlamasına yardımcı olabilirsiniz. Pandemi süresince, evde odaklanmak gittikçe daha çok zorlaştığı için Pomodora gibi sık araların verildiği teknikler popülerleşti. 
Bu şekilde verimli çalışıldığında, herhangi bir dikkat dağıtıcı unsurdan uzak olunduğunda, çocuğunuza da bunun anlamının kendilerine başka konularda daha fazla zaman ayırabileceklerini hatırlatabilirsiniz. Tüm gün verimsiz şekilde masa başında vakit geçirmek yalnızca yorucu olacaktır herkes için. 
Hiçbir zaman, beklediğiniz kadar odaklanamayabilirler. Bunca dikkat dağıtıcı unsurun bulunduğu dünyada -ki hiçbir ebeveyn böyle bir dünyaya doğmamıştı- onları daha çok anlamaya çalışmalıyız.
6- Evi Herkes için Konforlu Hale Getirmek
Bu da herkes için farklılık gösterebiliyor. Bazı öğrenciler, anne veya babasının yanında okul ödevlerini yapmayı tercih edebiliyorlar, bu şekilde sorularını hızlıca sorabiliyorlar. Fakat bazı öğrenciler, kendi masasında ailesinden uzak çalışmayı tercih edebiliyorlar. Bazı aile üyeleri, yüksek sesle televizyon izlemeyi seviyor olabilir. Aynı evi paylaştığınızı unutmadan, herkesin kendine has faktörlerini gözden geçirerek diğer aile üyelerine de saygılı şekilde herkese alan açmanın yolları aranmalı.
7- Rutin Yaratmak
Rutin yaratmak, beynin en sevdiği şeylerden biridir. Çocuklarınızın ödev saatleri, yemek saatleri belirli olursa, beyin o an, o işi yapması gerektiğini anlar ve odaklanır. Mesela, lise öğrencisi bir çocuk, her derse başlamadan önce masasını temizlerse, beyin bir sonraki masa temizliğinin ardından derse hazırlanmaya başlayacaktır. 
8- Öğrenmeyi Eğlence Hale Getirmek
Okulda öğrenilen teorik bilgiyi pratiğe aktarmak ve hayatın içine yerleştirmek de öğrenciye, öğrendiklerinin gerçekte bir karşılığı olduğunu anlar ve bu şekilde öğrenimini gerçekleştirebilir. Kesir konusunu çocuğunuzla çalışırken beraber bir kurabiye üzerinden konu hakkında konuşabilirsiniz örneğin. Teknolojiyi de yine bu şekilde kullanabilir beraber oyunlar üzerinden konu çalışabilirsiniz.
9- Psikolojik Destek
Tüm çabalara rağmen çocuğunuzun odak problemi devam ediyor ve ders çalışamıyorsa, bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin. Uzmanların ve öğretmenlerinin yardımıyla çocuğunuzun odak problemini aşabilirsiniz.
Doğru çalışma yöntemlerini bulmak ve çalışma yeteneğini kazanmak zaman gerektirir, içinde bolca hata ve denemeyi barındırır ve emin olun ki buna değer. Çalışma yöntemini anlamak ve nasıl motive olacağını bilmek, yalnızca öğrenciyken değil her zaman kritiktir. Kendinizi ve çocuğunuzu yormadan, dikkat dağıtıcı uyaranlardan kurtularak verimli çalışma yöntemlerinizi keşfetmeye çalışın.